|
|
|
Nusayri İnancı
İrfan Nusayri
Bu yazı, websitemizdeki NUSAYRİLİK adlı makaleye eleştiri olarak yazılmıştır. Sitemizdeki tüm makalelerin eleştirisine kapımız her zaman açıktır.»
Can dostlar. Nusayri namazı ve Arap Alevî şeyhleri için yazışmalar olmuş. Bir kısmını okudum; hepsini okuyamadım. Herkeste "Ehl-i Beyt" sevgisine bir susuzluk gördüm; ama yazılanlar, yalnız sohbet. Yetkililer tarafından yazılmamış. Yazanlar, duyduklarını yazmışlar ve bazıları, hadlerini aşmışlar bilgeler. Oruç tutmuş, oruçlarını bozamıyorlar.Orucun nedeni ise Kur'an diyor ki; «Allah, bir şey dilerse, 'ol' der; o da olur.»
Kur'an Arapçasında (İze rade gala şey yekul lehü kün fa yekün) ve yine Allah, Kur'ân'da; «Dileseydim, sizi bir taife yaratırdım. Sizi kabileler ve uluslar olarak yarattım, tanışıp anlaşasınız diye.» Onun için Alevi Nusayri, Allah'ın tüm yarattıklarını yaratandan ötürü sever Allah; sevmiş, yaratmış, onları olduğu gibi sever. Onları olduklarından ve yaratılışlarından dolayı onları değiştirmeye kalkmaz ve Alevî yapmaya uğraşmaz. Öyle bir şeye kalktığı zaman, Allah'a karşı isyan ve savaş demektir. Herkes, nasibini bu dünyada alacak. Onun için kimseyi kazanmak istemediği için bildiklerine oruçlu. Arap Alevî şeyhleri, devletten maaş almıyorlar. Devlet, verse bile almazlar ve bir cenaze olduğu vakit, Hz. Muhammed'in yaptığını yaparlar; cenazeyi yıkarlar, cenaze namazını kılarlar, defin olurken Kuran okurlar ve talkımını verirler. Akşam, cenâze evine giderler, Kurân okurlar, dua ederler. Ertesi gün, sabah erkenden mezara yine ölü yakınları tarafından götürülürler. Kurân okurlar. Akşam, yine gelirler. Evde Kurân okurlar. Eskiden, bu, 7 gün devam ederdi. Şimdi, 3 güne indirmişler ve bütün bunlar için hiç para almazlar. Cami imamı gibi sigortalı ve maaşlı değiller. Bir de cami imamına git Kurân okutacam de bakim, duyuyoruz 100 YTL peşin almadan gelmiyor Alevî imamlar, peygamberlerin bâkiyesi ve mirasçılarıdır. Kurân, onlar; onlar, Kurân. Birbirlerinden havuza kadar ayrılmazlar ve ellerini gökyüzüne açarlar ve Allah'a böyle nidâ ederler; «Allahım, bana bu makâmı nasip et; ama beni ona muhtaç etme.» Onun için Tevrat ve Kuran emri olan zekatı sağ eli ile alırlar. Ne olduğunu bilmeden; sağ el, sol ele verir. Sol el, zekatı fakirlere sadaka diye verir ve bunlardan Kur'ân, böyle zikir ediyor; "Ellezine yüvresüne elgılm" ve çoğu işadamı, esnaf, sanatkar, çiftçi ve de işçi. Hepsinin başka işleri var ve inançlarında samimidirler. Onun için yüzyıllarca süren baskı, tehdit ve rüşvetlere rağmen; bugüne kadar dimdik gelmişler.
Anadolu Bektaşi Alevileri de Nusayri'dir. En büyük ozanların şiirlerine bakın; kaç tanesinde; "Nusayri'yem Nusayri." diyor.Bektaşiliğin menşei, Ahmet Yesevî dergâhıdır. Ahmet Yesevi, Halep'ten Horasan'a giden Yusuf El-Hamadânî'den el almış. O da Nusayrî idi ve de bakın, ulu ozan, bilge Virânî, ne diyor (Allah sırrını kutsasın.)
Virâne'den...
«Gel istersen saadet sonu hayrı
Nazar kıl can gözüyle gör bu sırrı
Gözün aç bak ne var alemde ayrı
Hemen-dem Şah'ı gör, hiç görme gayrı
Nusayri'yem Nusayri'yem Nusayri
Ne ölmüşem ve ne sağım ne sayrı
Virani'yem, bu yolda can nisarem
Ali'ye aşk ile akl ile yârem
Nusayri'yim ki bu kula uyarem
Gerek zerre vü zerre olsa parem
Nusayri'yem, Nusayri'yem Nusayri
Ne ölmüşem ve ne sağım ne sayrı»
Bir de ismini hatırlamayacağımi, 1600 yıllarında yaşamış bir Bektâşî ünlü ozan, böyle diyor «19 yaşında filandan, yine ünlü bir Bektâşî bilgeden ruhtan doğdum.» diyor.
Ey Nusayriler, hanginiz 15 yaşından sonra 2'nci doğumunu ruhtan ve nurdan yapmamış? Hz İsa, diyor; «Topraktan doğan, toprağındır. Ana ve babadan (biyolojik doğumdan) sonra 2'nci kez nurdan doğmadan, Allah'ın melakütüne giremezsin.» diyor. Düşünün, bu nedir?
Hz Cafer El Sâdık (A.S.)'dan; "lâ tısbekuhun tıhlekün la tıtehellıfu enhüm tıhlekün " Yani; onları geçmeyin helak olursunuz onlara muhalif olmayın helak olursunuz ve bunlar ilmi miras yolu ile alanlardan bahsediyor
Bugünlerde (Allah varlığını daim etsin) Cem TV sayesinde perşembe günü, cuma akşamında ibadet yapıyorlar. Zevkle seyrediyorum. İşte Alevî namazı budur. Kıyam, rükû ve secdeleri ile ehlibeyt namazını icrâ ediyorlar. Allah, kabul etsin VE BU BUZDAĞININ SU YÜZÜNDEKİ KISMIDIR. Bu, görgü cemidir. Bir de buzdağının görünmeyen kısmı var. Umûma kapalı cemleri de varmış, yeni öğrendik. O da bizim ikrar cemimiz olsa gerek. Bektaşiler'de Saz, Söz ve Semah var. Sözler, Ehl-i Beyt'i temcit, tesbih, tezkir ediyor ve ne güzel; Türkçe Kur'an okuyorlar.
Nusayrîler de aynı şekilde namaz kılar. Yalnız saz ve semah yok. Yalnız söz var. Namazlarında %25 Ehl-i Beyt'i tesbih, tezkir, temcid var. Diğer %75, Ehl-i Beyt'i işaret eden Kur'an okurlar, tabii Arapça bildikleri için Arapça ibadet ederler. Anadolu Aleviliği ile hiç bir fark yok. Saz ve semahın dışında Hz. Davud da sazla ibadet ederdi. Nusayri namazı Kuran'ın 28 ayetinde zikir edilmiştir ve Kur'ân'da Nusayri namazından başka hiç bir namaz zikredilmemiştir. Kur'ân'dan (Ellezini yikumo elsalat ve yü'tü el zekat ve mimme rezeknehüm yınfikun) Bu âyet, Kuran'da 28 yerde var. Anlamı, namazı kılarlar, zekatı verirler ve vermiş olduğumuz rızklardan nifak ederler. Nusayriler, bunu icrâ ediyorlar. Namaz kılarken, secdede iken, din adamlarına Kuran'ın emri olarak zekatı veriyorlar ve sadakayı aynı şekilde varsa isteyene veriyorlar ve cem dağılırken Allah'ın vermiş olduğu nimeti lokmayı fakir zengin demeden dağıtıyorlar ve bu dağıtımda benlik kibirlik yok. Tıpkı ölüm gibi, bu dağıtımda herkes eşittir. Kerbela gâzisi dördüncü imam, bâtın aleminin padişahı iki boyutun efendisi Hz Ali Zeynel Abidin'den zâhiri bir şiir. Arapça bilenlere ithafımdır. Bilmeyenlere elimden geldiğince tercüme etmeye çalışacağım
Bu şiir, İmam Ali Zeynel Abidin (A.S.)'e aittir.
اني لاكتم من علمي جواهره
كي لايرى العلم ذو جهلا فيفتننا
وقدتقدم في هذ بوالحسن
على الحسين ووصى من قبله الحسنا
ياربي جوهر علمي لو ابوح به
يقال لي انت ممن يعبد الوثنا
ولاستحلوا رجالا مسلمون دمي
يرون اقبح مايئتونه حسنا
Muhakkak ilmimin cevherlerini saklıyacağım
Eğer ilmimi câhil görürse fitne yapar
Ve bunda daha evvel Ebu'l hasan ( Hz Ali)
Hüseyin'e vasiyet etti ve daha evvel hasana
Ya Rabbi, eğer ilmimin cevherini açarsam
Bana, "sen putlara tapanlardansın." derler
Ve Müslümanlar, kanımı helal ederlerdi
Ve yapacakları en büyük çirkinlik, kendilerine güzel olurdu
Bakınız, Hz.Muhammed evladı 4. imam ne diyor. Kendisinin sırrı olduğunu ve babasının amcasının ve iki dedesinin yani Hz. Ali ve Hz. Muhammed'in sırlarının olduğunu söylüyor. Bu sır yüzünden mi Alevilerin yakılmasına kadar varan bu fitne, bu şiirde saklı olabilir mi?
Bugün Irak'a bakın. Samara'da Müslümanlar, 10-11-12- imamların makamlarını yıkmışlar, 4'üncü İmam diyor, Müslümanlar'ın bana yapacakları kötülük, güzel görünürdü onlara. S.Arabistan'da 2'inci İmam Hz. Hasan, El-Müctebe, 4'üncü İmam Hz Ali Zeynel Abidin, 5'inci imam Hz İmam Muhammed bakır, 6'ıncı İmam Cafer El-Sâdık'ın makamları yerle bir edilmiş yıkılmış Müslümanlar'ın peygamberlerinin çocuklarına yaptıklarına bakın. Bu kin, neden Ehli Beyt'e ve dostlarına bu kadar. Hz Muhammed'den hâdis; "Ehl-i Beytim'e; yâni mâsum imamlara ve mirasçılarına ancak veled-i zina hakaret eder." Ebu Müslim, Sahih-i Buhârî'de bu hadis var.
Pir sultandan bakın ne diyor
Allah bir Muhammet Alidir Ali
Gel Muhammet Ali katarına gel
İsmin bu cihanda doludur dolu
Gel Muhammet Ali katarına gel
Serseriye sır kapısı açılmaz
Mürşit olmayınca müşkül seçilmez
Kılavuzsuz yedi derya geçilmez
Gel Muhammet Ali katarına gel
Gizlidir gizliden haber alınmaz
Gönle girmeyince sırlar bilinmez
Benlik ile Hakka kulluk olunmaz
Gel Muhammet Ali katarına gel
Dökme bir su ile g6nül alınmaz
Faraş ile süpürgesi görünmez
Kul olmayınca sultanlık bilinmez
Gel Muhammet Ali katarına gel
Pir Sultan'ım münkir yola gelir mi?
Kaplumbağa uçup menzil alır mı?
Hiç mürşitsiz kişi Hakkı bilir mi?
Gel Muhammet Ali katarına gel
Bu Nusayri felsefesi değil mi Can dostlar
Muhabbet kapısın açayım dersen
Açan da açtıran Ali'dir Ali
Hakkın cemalini göreyim dersen
Gören de gösteren Ali'dir Ali
Muhammet Mustafa cihan serveri
Miraçta açıldı bu yolun sırrı
Kimse bilmez idi Ali'den gayrı
Bilen de bildiren Ali'dir Ali
BOSNAVİ'DEN
Muhabbet kapısın açayım dersen
Açan da açtıran Ali'dir Ali
Hakkın cemalini göreyim dersen
Gören de gösteren Ali'dir Ali
Muhammet Mustafa cihan serveri
Miraçta açıldı bu yolun sırrı
Kimse bilmez idi Ali'den gayrı
Bilen de bildiren Ali'dir Ali
Derviş ol hey kardeş düşme inada
Safi kıl gönlünü olasın sade
Benliği terk edip eriş murada
Eren de erdiren Ali'dir Ali
Münkirin askeri Şam'a dizildi
Mümin olanlara name yazıldı
Kırkların ceminde engür ezildi
Ezen de ezdiren Ali'dir Ali
Muhammet Ali'dir kırkların başı
Onu bilmeyenin nic'olur hali
Bosnavi akıttı gözünden yaşı
Akıp akıttıran Ali'dir Ali
4 Kitap, onlar için haktır ve ayrım yoktur. Kurân, tüm kainatı içene alan kutsal kitaptır. 4 kitabı ilim olarak derinliğine inerek kainatı kavrarlar zahirde ki ilim amel etmek içindir. Asıl olan, Batıniliktir. Batınilik, kainatı kavramak için gerekli olan anlayıştır. Nitekim, USUL-Ü DİN'DE CAFER-İ SADIK (A.S), şöyle buyuruyorlar: «Dinde derinliğe inmeyenleri elime bir kırbaç alıp kırbaçlamak isterdim.»
HZ ALİ-M, der ki «Herkesin nefsi, kendine yeterdir.» Bu, ne demek? Herkesin içinde bir cevher var. Yaradılışta ALLAH'IN vermiş olduğu cevher; fakat bu zahiri şeylerle anlanmaz. Kuran, zahirde sadece olayları anlatan bir roman gibidir. Batıni ilmi ne girdiğinizde olaylar ve hikmetler değişir. İste o zaman ilim kapısından girebilirsin. Hz. Ali; Bu kapıdır, o kapıya girmek içinde bir kapı lazımdır.O kapı, sırdır o kapı içinde hikmet ilmi lazımdır. Kısacası sır içinde sır, sır içinde sır, sır içinde sır, sır içinde sır... O sırrın içinde nûr, nur içinde nur, nur içinde nur, nur içinde nur... O nurun içinde nur ala nur, onun içinde El-Alim, El-Alim, içinde Aliyyü Azim, onun içinde Er-Rahman, onun içinde Er-Rahim, onun içinde El Meliku, onunda içinde El-Zahir, El-Batın ve esmaül hüsna.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|