HİNDUZM
 
Hinduizm
Hinduizm ((सनातन धर्म; aynı zamanda Sanātana Dharma - सनातन धर्म, ve Vaidika-Dharma - वैदिक धर्म diye de bilinir) çok kapsamlı ve geniş bir dindir. Adını aldığı üzere, genelde Hindistan ve çevresinde inanılır.

Hinduizm'de en önemli ilke dharmadır. Dharma, insanların sosyal ve dini konumlarının gereği davranış biçimlerinden dini uygulama tarzlarına kadar uzanan prensipler bütününe işaret eden bir kavramdır. En üstte bulunan Realite'ye tapar ve bütün insanların gerçeği fark edeceğini belirtir. Ebedi bir cehennem ve lanetlenme diye bir şey yoktur. Tüm görünümleri biricik kaynağın açılımları kabul eden Monist perspektiften, ikililiğe Düalizm, Ortadoğu dinlerindeki gibi yüce bir Tanrı'ya dayalı deizmden, çok tanrıcılığa bütün ruhsal yolları kabul eder.

Her varlık kendi yolunu seçmekte özgürdür; bunu ister duayla, ister inzivayla, ister meditasyonla yapar, isterse fedakârca davranışlarla. Tapınaklarda tapınmaya, kutsal metinlere ve guru disiplini geleneğine önem verir. Dinsel bayramlar, haç, kutsal ilahiler ve evlerde tapınak uygulanan geleneklerdir.

Hindu yolunu sevgi, şiddetten kaçınma, iyi davranışlar ve doğruluk yasası tanımlar. Bütün karmalar temizlenene, Tanrı fark edilene kadar her varlık yeniden bedenlenir. Muhteşem kutsal tapınakların, Hindu evindeki huzur dolu dindarlığın, metafizik ve yoga bilimin önemi büyüktür.

Hinduizm mistik bir dindir. Bu dinde olan kişiyi iç varlığındaki Gerçeği kişisel olarak tecrübe etmeye, sonunda insan ile Tanrı'nın bir olduğu şuurun zirvesine ulaşmaya teşvik eder. Hinduizm, dünyanın en eski dinidir. Başlangıcı belli değildir ve kayıtlı tarihten öncesine kadar uzanır.(Hinduizm, M.Ö. 1500'lerde Veda'ların yazıya geçirilmesinden çok daha önce de mevcuttu M.Ö. 3000 yıllarında Pre-Harappa ve Harappa dönemlerinde İndus uygarlığının dini idi bu yıllardan kalma çeşitli Şiva kalıntıları bulunmuştur). Belli bir kurucusu yoktur.
Kutsal metinleri
Hindu kutsal metinleri öncelikle Şruti ve Smriti olarak iki kategoriye ayrılır. Şruti Sanskritçede "işitilen şey" anlamına gelmektedir. Şruti'nin belli bir yazarı bulunmamakta, kutsal kişilere (Rişiler)iletilen ilahi kayıtlar olduğuna inanılmaktadır. Vedalar, Upanişadlar ve Mahabarata destanının bir bölümü olan Bhagavad Gita Şruti kategorisi içerisindedir.

Smriti ise Sanskritçede "hatırlanan/korunmaya değer şey" anlamına gelmektedir. Dindeki otoriteleri Şruti'den sonra gelir.
Smriti'nin alt kategorileri şunlardır:

Dharma Şastra (Kurallar, kanunlar)
Mahakavyalar (Destanlar; Mahabarata ve Ramayana destanlarınını içerir)
Puranalar (Masallar veya Yazmalar)
Sutralar (Atasözleri veya aforizmalar)
Agamalar (Mantralar, Tantralar ve Yantraları içeren felsefeler)
Dyasanalar (Vedantayı da içeren felsefeler)
18 Ana Smriti'nin İsimleri
Manu Smriti
Yajnavalkya Smriti
Parasara Smriti
Vishnu Smriti
Daksha Smriti
Samvarta Smriti
Vyasa Smriti
Harita Smriti
Satatapa Smriti
Vasishtha Smriti
Yama Smriti
Apastamba Smriti
Gautama Smriti
Devala Smriti
Sankha-Likhita Smriti
Usana Smriti
Atri Smriti
Saunaka Smriti
Mezhepleri
Şaivizm
Şaktizm
Vişnaizm
Smartizm
Hint dinlerindeki gelişmeler sonucu Hinduizm adını alan din, Brahmanların hakimiyet sağladıkları dönemde ise Brahmanizm terimi ile ifade edilmiştir. Günümüzde Hinduizm ve Brahmanizm terimlerinin bir biri yerine kullanıldığı bilinmektedir. Yaygın bir anlayışa göre Hinduizm ve Brahmanizm terimleriyle, en eski Vedalar döneminden günümüze ulaşmış bulunan Hintlilerin inanç, düşünüş, his ve hayat tarzları kastedilmektedir. Hint yarımadasındaki halkın çoğunun dini inanç ve geleneklerini ifade ettiği için Hinduizm terimini kullanmaktadır. Hindular ise dinlerini "Sanatana Dharma" yani ezeli ve ebedi din veya baki din diye adlandırırlar. Bu dine mensup kişilere de "sanatani" yani baki denir.

Tarihi kayıtlardan elde edilen bilgilere göre takriben M.Ö. 1500 yılları civarında Doğu Avrupa'dan gelen Aryalar, Hindistan'ı ele geçirirler. İki farklı halkın bir biriyle karışması sonucu dini inanç ve geleneklerde bir birine karışmıştır. Kökü yüzyıllar öncesine kadar uzanan bu karışım sonucu bugünkü Hinduizm ortaya çıkmıştır.Aryan istilası görüşüne katılmayan pek çok batılı araştırmacı ve bilim adamı da bulunmaktadır.Bu iki ırkın karışımından meydana gelen bu gelişme beş devreye ayrılır.

Vedalar dönemi
Upanişadlar dönemi
Klasik dönem
Ortaçağ 'daki ilahiyat, felsefe gelişme dönemi
Modern dönem
Hinduizm, yaklaşık dünya nüfusunun %12'sini oluşturur. Hinduizmin tespit edilebilmiş belli bir kurucusu bilinmediği gibi kendine özgü bir inanç sistemi ve kitabı da yoktur. Hinduizmin temelinde Brahma (Mutlak Varlık) inancı yatmaktadır. Bu husustaki geniş bilgiyi Hinduizmin Kutsal Metinleri olan Veda'larla Brahmana'larda bulmak mümkündür.

Hinduizm, sınırsız bir vatan sevgisi ve bağlılık duygusu kavramları üzerine kurulmuş toplumsal ve siyasi olguların bir özel görüntüsüdür. Hinduizmin bir ilk lideri temel tebliği bildiren bir ilk kurucusu olmadığı için bir anlamda kurucularının kalabalık olduğunu söyleyebiliriz.

Vişnaizm
Vişnavitler (Vişnu mezhebi mensupları) Vişnu'yu en yüce Tanrı diğer Tanrıları ise ikincil olarak görürler. Gerekçeleri ise Vişnavitlerin Bhagavad Gita'da "Kulun ibadet ettiği uluhiyet veya form ne olursa olsun arzularını ben karşılarım." (Gita:7:21-22)

Bu dinin M.Ö. 5. ya da 6. yüzyılda ortaya çıktığı sanılmaktadır. Tüm Hindu dinlerinin içinde ikinci en genç olanıdır. M. Kutsal Kitapları, Bhagavad Gita(Mö 300), Srimad Bhagavatam, Ramayana, Mahabharatta, Veda'lar ayrıca 12 temel upanishad ve bunlardan başka 13 Vaishnava upanishadı.Vaishnava dininin mezheplerinden alt kollarından olan Hare Krishna tarikatı 108 upanishadı da kabul ettiğini söyler.

Felsefeleri; Avatar yani Tanrı'nın dünyaya bedenlenerek gelmesi inancı vardır. İslam, Hristiyanlık, Musevilik inancına en yakın dindir. İnsan ile Tanrı olan Vişnu (veya Krişna ya da rama) arasında fark vardır. Mokşa yani kurtuluş demek Krişna'nın cennetinde süresiz kalmak manasına gelmektedir[kaynak belirtilmeli]. Tanrı ile bir olmak/aynı olmak inancı Vaishnavism dininde vardır yalnız kişi Tanrı'da tamamen yok olmaz, kendi ruhsal özellikleri Tanrı'nın ruhuyla tamamen karışmaz denize atılan taş gibi Tanrısal bilinçle kaplanır ancak özü ayrı kalır bu anlamda Tanrı ile ruhlar tamamen ayrıdır ve ayrı kalacaktır. Doğum ölüm zincirinden kurtulan onun mekanında yaşamaya gidecektir. İnsan Tanrı özüne sahiptir, ilahidir, ama "Tanrı" değildir ve evren Brahman'ın tezahürüdür ama "aynısı" değildir.Yarı Tanrılar da Brahman'ın(Krişna) tezahürü değildir ama onun tarafından yaratılmışlardır. Birkaç Vişnu mezhebine göre madde gerçektir yanılsama değidir.
Tek tanrılı bir dindir. Tek bir "Tanrı" vardır, o da Krişna'dır (Vişnu'nun avatarı). Bundan başka bir de "üstün melekler" veya Tanrı'nın hizmetçileri olan varlıklar vardır bunlara "yarı Tanrı" denir. Brahma ve Şiva bazı Vaishnava mezheplerince Vişnu'nun tezahürleri olarak görülürken bazılarınca Vişnu'dan sonraki en önemli 2 "Tanrı'ya yakın güçte yarı-Tanrı" olarak görülür. En önemli amaç Tanrı'ya ibadet etmektir. İman birinci plandadır. Mistik bilgi ve yoga uygulamaları ikinci plandadır.

Şaivizm
Şaivizm'de Vişnu ve Brahma, Şiva'nın tezahürleri olarak görülürler. Şivitlerin dünya üzerindeki en kutsal kabul ettikleri manastır Nepal'in başkenti Katmandu'nun doğusundaki Bagmati nehrinin kenarındaki Paşupatinat Manastırıdır. Şaivitler hem monistik hem de düalistik felsefeleri izlerler.

En eski Hindu dinidir. Ayrıca Hindistan'ın M.Ö. 1500 lerde Aryan işgalinden önceki diniydi. Çok eski ve köklü bir uygarlık olan(M.Ö. 3000) İndüs uygarlığının (veya Harappa) 2 dininden biriydi. Öyle ki bu uygarlıktan kalan Şiva şekilleri/biçimleri Şiva'ya ait diğer kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. En mistik Hindu dinidir. Dravid/Sudric ırkına aittir.

Kutsal kitapları; Şiva Agamaları (en eski Saivism metinleri), Tirumantiram, Şiva puranları, Vaishnava upanişadları hariç diğer upanishadlar (95 upanishad).Şiva mezhepleri bunlara ilaveten Vedalar'ı (Rig, Atharva, Yajur, Sema) da kabul eder. Lingayat hariç bütün Şivacı mezhepler Vedalar'ı kabul etmektedir, Lingayat mezhebi, Budizm gibi Hinduizm'den ayrılıp ayrı bir kimlik kazanmıştır.Şivacılığının bunlara ilaveten kendine has kutsal kitapları da vardır.

Felsefeleri; Avatar yani Tanrı'nın bedenlenmesi inancı yoktur. Onlara göre Tanrı bedenlenmez. Panenteist bir dindir, her şey Brahman'dır. İnsanlar da aslında öz olarak Tanrı'dır. Her şey Brahman'ın (Şiva) tezahürüdür. Bütün yarı tanrı denen varlıklar Brahman'nın tezahürleridir. Aryan işgalinden sonra Krişna da Saivism taraftarlarınca milyonlarca yarı tanrıdan sadece biri olarak kabul edilmiştir. Mokşa yani kurtuluş demek, insanın özünün/ruhunun bir yağmur damlasının okyanusa karışıp onunla tamamen bir olması gibi sonsuz brahman'a (Şiva) karışarak onunla bir olması demektir. Tanrı ile insanın ruhu birdir (okyanus- su damlası örneği). Her şey Tanrı'nın parçasıdır da denebilir. Şeytana tapma olgusu da vardır (Şeytan kavramı İslam ya da Hristiyanık inancındakine benzemez daha çok yok edici ve "kötü" varlıklardır).

Yoga, tapas uygulamaları, mistik bilgi ve amel birinci planda, iman ikinci plandadır.Asıl amaç Tanrı'nın üstün ve gizemli özünün ve insanın ruhunun aslında onunla bir olduğunun farkına varmak deneyimlemek ve cehaletten kurtulmaktır.

Şaktizm
Şaktalar çeşitli biçimler altında Şakti (veya Devi)'ye tapınırlar. Şaktizm Vedanta, Tantra, Samkhya felsefeleriyle ilişkilidir ve zengin bir Bhakti Yoga geleneği de bulunmaktadır.

Saivism ile beraber en eski Hindu dinidir. Bu da aynı Saivism gibi, M.Ö. 3000 yıllarında İndüs Uygarlığı'nın (ve Harappa) diniydi. O yıllarda Saivism ile iki "rakip" din oldukları tahmin edilmektedir. Saivism gibi Dravid ırkının bir dinidir. Ancak 4. yüzyıl ve 7. yüzyıl arasında biraz değiştiği bugünkü durumuna geldiği tahmin edilmektedir.

Kutsal Kitapları, Devi Gita, Tantras veya Shakta Agamas (En eski shaktism metinleri), Shakta Puranas, Çandi Patha, Vaishnava upanishadları hariç 95 upanishad. Bununla beraber Aryan işgali sonrası Vedalar'da bu din mensuplarına benimsetilmiştir.
Felsefelerinde tanrıça tapınımı vardır. Tanrıça dünyada beden alabilir yani avatar inancı vardır. Bu da Saivism gibi panenteist bir dindir. Her şey Brahman'dır. İnsanlar da aslında öz olarak Tanrıça'dır. Her şey brahman'ın (Shakta) tezahürüdür. Bütün yarı tanrı denen varlıklar Brahman'nın tezahürleridir. Aryan işgalinden sonra Krişna da Shakta taraftarlarınca milyonlarca yarı tanrıdan sadece biri olarak kabul edilmiştir. Mokşa yani kurtuluş demek, insanın özünün/ruhunun bir yağmur damlasının okyanusa karışıp onunla tamamen bir olması gibi sonsuz brahman'a (Shakta) karışarak onunla bir olması demektir. Tanrıça ile insanın ruhu birdir. (okyanus- su damlası örneği) Her şey Tanrıça'nın parçasıdır da denebilir. Şeytana tapma olgusu da vardır. Saivism den farklı olarak büyücülük uygulamaları ön plandadır.Pagan bir din sayılabilir. Paganizm ile en çok yakınlık gösteren Hindu dinidir. Doğaya, ağaçlara, böceklere, hayvanlara, gök cisimlerine de tapılır.

Bu inançta hem mistik bilgi ve yoga hem de iman eşit ağırlıktadır.

Smartizm

Smartalar tüm tezahürlerin Brahman'dan ortaya çıktığını kabul ederek Advaita (ikiliksizlik) felsefesini izlerler. Kişisel Tanrılar Brahman'ın farklı isimlerdeki görünümleridir. Smarta perspektifi Batı'daki hakim Hinduizm algısıdır. Neo Hinduizm de denir.

Kutsal Kitapları, Ashtavakra Gita, 15 upanishad, puranas, Bhagavad Gita, Yoga sutras. Felsefeleri, İnsan Tanrı'dır. Gördüğümüz her şey aslında bir yanılsamadan ibarettir. Madde kesinlikle gerçek değildir, yanılsamadır. Advaita vedanta düşüncesinin en ağır olduğu Hindu dinidir. İnsanın ruhu ile Tanrı'nın ruhu birdir. En "modern" Hindu dini denebilir. Mokşa kavramı Saivism dekine benzerdir. Tamamen "tekçi"dir, ikilik yoktur her şey aslında birdir.

Bu dinde mistik bilgi ve yoga uygulamaları tamamen ön plandadır. Tanrı/Tanrıça tapınımı hemen hemen "yok" denecek kadar azdır. İmanın değil mistik bilginin önemi vardır. En liberal Hindu dinidir.
 
 
 
 
  51 ziyaretçi (57 klik)  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol